Yanıma geldi, kulağıma eğildi ve ''minik parmaklarınızı ıslatıp, ısıtmak istiyorum'' dedi. Dönüp ona baktım, oldukça hoş görünümlü genç bir adamdı.
''Nasıl, yani?''
''Dilimle ve dudaklarımla.''
Ayak fetişisti olduğunu anladım hemen. Beni takip edip yanıma yaklaşmak için uygun zamanı beklemişti.
''Parmaklarımın küçük olduğunu nasıl anladın?''
''Çizmelerinizden efendim numaraları 36 ya da 37 olmalı. Demek ki küçük ayaklısınız.''
Gülümsedim, haklıydı...
''Peki nerede yapacaksın bunu?''
''Emredin diz çöküp masanın altına gireyim, çizmelerinizin altına ve birini yavaşça çıkartıp, o küçük, eşsiz ayaklarınıza kavuşayım.''
Bir kafedeydik çok kalabalık olmasa da böyle bir şey yapmamız elbette olası değildi ama bu teklif beni çok tahrik etti.
''Olmaz ama yakında bir avm var orada sinemaya gidebiliriz, Ben film izlerken sen de söylediğin şeyi yaparsın.''
Heyecanlandı, sahibini aylar sonra görmüş bir köpek gibiydi. Kuyruğu olsaydı deli gibi sallıyor olurdu.
''Ben hemen gidip biletleri alayım efendim. Hangi film olsun?''
''Sen seç, On dakika sonra sinemanın olduğu katta buluşuruz adın ne bu arada?''
''Kaan efendim ama siz bana istediğiniz köpek adını takabilirsiniz.''
Hep bir köpeğim olsun istemişimdir zaten. Giderken arkasından baktım, kimsenin böyle bir zaafı olduğunu anlaması mümkün değildi, çok iyi görünüyordu gerçekten. Bir an için ben ne yapıyorum? Yabancı bir adam o. diye düşündüysem de on dakika sonra sinemanın önünde onunla buluştum...

''Nasıl, yani?''
''Dilimle ve dudaklarımla.''
Ayak fetişisti olduğunu anladım hemen. Beni takip edip yanıma yaklaşmak için uygun zamanı beklemişti.
''Parmaklarımın küçük olduğunu nasıl anladın?''
''Çizmelerinizden efendim numaraları 36 ya da 37 olmalı. Demek ki küçük ayaklısınız.''
Gülümsedim, haklıydı...
''Peki nerede yapacaksın bunu?''
''Emredin diz çöküp masanın altına gireyim, çizmelerinizin altına ve birini yavaşça çıkartıp, o küçük, eşsiz ayaklarınıza kavuşayım.''
Bir kafedeydik çok kalabalık olmasa da böyle bir şey yapmamız elbette olası değildi ama bu teklif beni çok tahrik etti.
''Olmaz ama yakında bir avm var orada sinemaya gidebiliriz, Ben film izlerken sen de söylediğin şeyi yaparsın.''
Heyecanlandı, sahibini aylar sonra görmüş bir köpek gibiydi. Kuyruğu olsaydı deli gibi sallıyor olurdu.
''Ben hemen gidip biletleri alayım efendim. Hangi film olsun?''
''Sen seç, On dakika sonra sinemanın olduğu katta buluşuruz adın ne bu arada?''
''Kaan efendim ama siz bana istediğiniz köpek adını takabilirsiniz.''
Hep bir köpeğim olsun istemişimdir zaten. Giderken arkasından baktım, kimsenin böyle bir zaafı olduğunu anlaması mümkün değildi, çok iyi görünüyordu gerçekten. Bir an için ben ne yapıyorum? Yabancı bir adam o. diye düşündüysem de on dakika sonra sinemanın önünde onunla buluştum...


Yorumlar