Diğer bacağımdaki çizmeye de aynısını yapmak istedi ama onu uzatmam çok zordu izin vermedim. O da çizmemin fermuarını yavaşça çözdü, ayağımdan çıkarttı, yandaki boş koltuğa, nazikçe bıraktı.
Çoraplı ayağım artık dizindeydi. Bir süre çorabımı ve ayağımı kokladı, hafifçe dilledi. Parmağını bileğimden sokup çorabımı çıkarttı. İşte küçük parmaklı güzel ayağım karşısındaydı. Onu görünce derin bir nefes aldı ve hemen yüzünü üzerine gömdü.
Parmaklarımı teker teker dudaklarının arasına alıp emiyor ve aralarını yalıyordu. Önce çok huylandım ve ayağımı geri çekmek istedim ama sonra çok zevk aldığım için kendimi olayın keyfine teslim etmeye karar verdim. Ayağımın altını, bileğimi öpüp yalıyor arada topuğumu dişliyordu. Film ara verince toparlandık. Dışarıdan ne istediğimi sordu ''Git bana su ve gofret al'' dedim. Ona emir vermem onu çok heyecanlandırmıştı, bakışlarından anladım.
Koşup gitti ve bana beş değişik çeşit gofretle iki şişe su getirdi. Yer değiştirdik, artık solumda oturuyordu.
Film tekrar başlayınca aynı ritüeli sol ayağımdaki çizmeme uyguladı. Çizmemi iyice temizledi; üzerini, tabanını, topuğunu... Ardından nazikçe fermuarını açtı, taptığı bir putu koyar gibi çizmemi diğer koltuğa koydu. Sol ayağımdaki çorabı koklamaya başladı. Nefesi ayağıma değdikçe içim ürperiyordu. Çorabımı yavaşça çıkarttı. Baş parmağımı ağzına alıp emmeye başladı. Ayağıma iki eliyle sarılmış, bir yandan da üşüyen ayağımı ısıtmaya çalışıyordu.
O an bana oral seks yapmasını çok istedim, dilini ve ağzını çok iyi kullanıyordu. Eminim oral sekste de çok iyi hizmet verirdi. Diğer parmaklarımı emip yalamaya başladı. Dilini aralarına soktukça içimden bir şeyler kalkıp tekrar yerine dönüyordu. Bir ara ayağımı yere indirdim, o da hemen yere kapakladı. Bir süre yerde yaladı ayağımı. Sonra sırt üstü yattı, ben de ayağımı yüzüne bastırdım. Hatta çizmeli ayağımı da bastırdım. O büyük bir şehvetle yalamaya devam etti.
Filmin biteceğini anladığım için, ayağımı yüzünden çektim ve kalkmasını işaret ettim. Yerine oturdu, çorabımı ve çizmemi giydirdi.
Film bitince salondan çıktık. Kibarca konuştu yine;
''Sizi tekrar görmeyi çok isterim efendim. İzin verin ayak köleniz olayım.''
''Sadece ayak kölem mi olacaksın? Başka şeyler istersem de yapar mısın?''
''Ben size ait bir malım efendim siz ne emrederseniz yaparım. Uzun süredir arıyordum sizi lütfen beni bırakmayın.''
''Tamam malım olmanı kabul ediyorum.''
''Sizin adınız ne efendim?''
''Lilith.''
''Siz benim tanrıçamsınız Lilith''
Telefonunu bıraktı ve sinemanın önünde ayrıldık...
Yorumlar