Buse: Bir erkeğin üzerimde kayıtsız şartsız hakimiyet kurması hep hayalimdi. On sekiz yaşındayken kırklı yaşlarda bir adamla tanıştım ve o, ruhumu eğitti.
Lilith: Nasıl?
Buse. Önce küçük oyunlarla, kızdığında oldukça sertleşerek.
Lilith: Ona nasıl güvenebildin?
Buse: Sorgulamadan, direk. Ben ona aittim. O gelmeden evine gider, evini toplar, soyunur, yere diz çöker gelmesini beklerdim.
Lilith: Peki gelince ne oluyordu?
Buse: Yaptıklarımı beğenirse bana ödül verirdi, beğenmezse de ceza.
Lilith: Ödülün ve cezan neydi?
Buse: Ödülüm ruhumu okşayan küçük oyunlardı. Bunlara küçük seks oyunları da dahildi.
Lilith: Peki cezan?
Buse: Yine ruhumu okşayan oyunlar ama seks yok. Mesela boşalmama izin vermezdi. Çok hoşuma giden bir yerinde keserdi. Kırbaçlandığım ve popoma şaplak yediğim de oldu tabii.
Lilith: Ailene vucudundaki izleri nasıl açıklıyordun?
Buse: O kadar dikkat çekecek izler bırakmadı hiç bıraktığı asıl iz ruhumdaydı.
Lilith: Ona nasıl hitap ediyordun?
Buse: Babacım.
Lilith: Neden sahip değil de baba?
Buse: Çok daha hoşuma gidiyordu ben onun yaramaz kızıydım.
Lilith: O zaman bu dürtü biraz da ensestlik içeriyor, babanla cinsel deneyimler yaşıyorsun.
Buse: Belki biraz, belki bu da ruhumu hem kanatan hem de azdıran bir durumdu.
Lilith: Ne oldu sonra o adama?
Buse: Karısı beni fark etti ve görüşmeyi kestik.
Lilith: Şimdi bir sahibin ya da babacığın var mı?
Buse: Şu an yok ve bunun büyük açlığını yaşıyorum. Tanıştığım erkekler seks peşinde, efendi köle işlişkisini anlayan ne yazık ki çok az.
Yorumlar